SERTİFİKA MÜRACAATI EĞİTİM AKADEMİSİ MERAK ETTİKLERİNİZ
KURUMSAL

BELGELENDİRME
 
KURULLARIMIZ
 
İSTATİSTİKLER
Aktif Ziyaretçi 3 Kişi

Bugün 251 Kişi

Toplam Ziyaret 1.210.440  Kişi
 

"Okuyup Öğrenmek , Cehalet akıntısına karşı kürek çekmektir." S.ALIÇ

  KÜLTÜR KÖŞESİ MAKALELERİ 
   
Yazar Ünvanı Prof.Dr.İlahiyatçı
Yazar Faruk BEŞER
 
 
 
Makale Tarihi :  02.08.2019
İnsanoğluna yüklenen ?emanet? nedir?
Ahzâb suresinin son iki ayeti, zor anlaşılır görülmüş ve müfessirleri bir hayli uğraştırmış. Önce ayetlerin mealini verelim:
 
‘Biz emaneti göklere, yere, dağlara teklif ettik de onlar onu taşımaktan kaçındılar, ondan çekindiler, ama insan onu yüklendi. Çünkü o çok zalim ve çok cahil olabilir. Sonuçta Allah münafık erkeklere ve münafık kadınlara, müşrik erkeklere ve müşrik kadınlara azap eder, mümin erkeklerin ve mümin kadınların tövbelerini ise kabul eder. Allah Gafûr’dur/Günahları çokça bağışlayıp siler, Rahîm’dir/çok merhametlidir (Ahzab 72-73)’.
 
Kuranıkerim’de müfret/tekil olarak sadece bu ayette yer alan ‘emanet’ kelimesi Türkçe’de de aynen kullanılır. Sözlük anlamı güvenme ve güvenilme demektir. Güvenilip birisine teslim edilen şey de emanettir. ‘Mümin’ de bu kelimedendir ve ‘mümin’in en önemli vasfı güvenilir olmasıdır. Allah’ın isimlerinden biri de ‘el-Mümin’dir. Kendisine güvenene güven veren, onu güvenilir kılan demektir.
 
Allah’ın göklere, yere ve dağlara teklif ettiği emanet nedir?
 
Neden ayette özellikle gökler, yer ve dağlar zikredilmiştir?
 
Bu ayette kast edilen emanetin ne olduğu konusunda yirmiyi aşkın açıklamada bulunulmuştur. Sorumluluk, akıl, iman, ibadetler gibi… Ama bunların hepsinin ortak noktası sorumluluktur.
 
Emanetin özellikle gökler, yer ve dağlara teklif edilmesi, insanoğlunun bildiği en güçlü varlıkların bunlar olması sebebiyle olmalıdır.
 
Bunlarla Allah arasında böyle karşılıklı bir pazarlık gerçekte olmuş mudur? Yoksa işin ciddiyetine dikkat çekmek için bu güçlü varlıklar mı sayılmıştır? Doğrusu bu muhaverenin gerçekte olmuş olması imkânsız değildir. Belki içinde yaşadığımız bu varlık düzeyinden önceki bir varlık düzeyinde, tıpkı Âdemoğullarının zürriyetleri sırtlarından alınıp onlarla konuşulduğu gibi (A’râf 172), bu varlıklarla da konuşulmuş olabilir. Kaldı ki, bizim yaşadığımız bu varlık düzeyinde bile her şey Allah’la, hatta diğer varlıklarla iletişim halindedir. ‘Hiçbir şey yoktur ki, Allah’ı tespih ediyor olmasın, lakin siz onların tespihlerini anlamıyorsunuz’ (İsra 44). Hatta dağlar Davud (sa) ile birlikte tespih ederlermiş (Enbiya 79). Demek ki, bunu beşer bile hissedebilir.
 
Ya da göklerin, yerin ve dağların zikredilmesi bir temsildir. Yani teklif edilse bu güçlü varlıkların bile kabul edemeyecekleri bir yük insanoğluna yüklenmiştir, o halde sorumluluğunu bilmelidir denmiş gibi olabilir. Her halükârda insanın üzerindeki sorumluluk çok büyüktür, bu sorumluluğu yerine getirmemesi halinde zalim ve cahil olabilir.
 
Evet, bu emanet nedir?
 
Peki, insan nelerden sorumludur? Bu sorunun cevabının özü de Allah’a imandan ve itaatten olabilir. Çünkü Allah insanı bunun için yaratmıştır ve bunu anlayacak aklı ve yerine getirecek gücü ona vermiştir. Onun için emaneti akıl olarak da anlarlar.
 
Bundan sonraki soru şudur: İnsanoğlu sorumlu olduğu imanı ve itaati nereden öğrenecektir? Bunun cevabının da Allah’ın elçisi vasıtasıyla gönderdiği kitabından olacağı açıktır. Bu söylediklerimizin izlerini bizzat Kuranıkerim’de görüyoruz: ‘Eğer biz bu Kur’an’ı bir dağın üzerine indirmiş olsaydık, siz onun Allah korkusundan boynunu büküp paramparça olduğunu görürdünüz. Bu misalleri biz insanlara düşünebilsinler diye veriyoruz’ (Haşr 21). Buradan göklere, yere ve dağlara teklif edilen sorumluluğun Kuranıkerim olduğunu söyleyebiliriz. Ona karşı olan sorumluluğun elçisinin sünneti doğrultusunda O’na itaat etmekle olacağını da yine Kuranıkerim’den öğreniyoruz: ‘Ey iman edenler, Allah’a ve resulüne hıyanet etmeyin ki, bile bile emanetlerinize hıyanet etmiş olmayasınız’ (Enfal 27).
 
Demek ki, insana yüklenen ‘emanet’in özü sorumluluk, sorumlu olduğu şey ise Kuranıkerim’le bize bildirilenler, bu sorumluluğu yerine getirmenin yolu da Allah’a ve resulüne itaattir. Aksi takdirde emanete hıyanet edilmiş olur. Bunun sonucunda da insan çok cahil ve çok zalim olur. Çünkü o önce kendisine zulmetmiş olur. Kendine zulmeden başkasına acır mı?
 
Bu durum amele ve itaate dönüşmeyen bilginin ilim olamayacağını ve insanı cehaletten kurtarmayacağını da gösterir.Ayrıca bu cehaletin ve zulmün zirve noktasının münafıklık ve şirk olduğunu, bütün bu durumlarda kadınlarla erkekler arasında bir farkın bulunmadığını da anlarız. Ama kadın ya da erkek hangi hata düzeyinde olurlarsa olsunlar, tövbe etmekle kendilerini kurtarabileceklerini de anlarız.
 
Yine ayeti kerimenin yer aldığı surenin içeriğini hesaba kattığımızda meselenin Resulüllah’ın aile hayatıyla evlilikleriyle ve kadın erkek ilişkileriyle alakalı olduğunu da anlarız. İnsanların kendi anlayış, bilgi ve kültürleri sebebiyle Allah’ın belirlediği hayat biçimine ters düşmemeleri gerekir.
 
First Page Next Page 1 Previous Page Last Page Sayfa 1 / 1 -- Listelenen Sayfa Sayısı 1
 Prof.Dr.İlahiyatçı
 Hayreddin KARAMAN
 Din, kültür, medeniyet sapkınları boş durm ...
............................................
 Araştırmacı-Yazar
 Hüseyin BÜLBÜL
 Dinde Peygamberin Örnekliği ...
............................................
 Araştırmacı-Yazar
 Harun GÖRMÜŞ
 Bilim ve Din Çatışır Mı? ...
............................................
 Araştırmacı-Yazar
 Haydar ÖZTÜRK
 Taklit ve Atalar Kültür ...
............................................
 Araştırmacı-Yazar
 OSMAN COŞKUN
 Gazze Halkına Gazel Okuyan Müslüman Coğraf ...
............................................
 Araştırmacı-Yazar
 Muhammed CELİL
 Sözün Bittiği Yer Gazze ...
............................................
 Üni. Öğretim Üyesi
 Dr.Cahit KARAALP
 Davet Yolunda Dikkat Edilecek Hususlar ...
............................................
 Araştırmacı-Yazar
 Abdülaziz KIRANŞAL
 Ramazan ve takva etkisi ...
............................................
 Aile Danışmanı
 Asiye TÜRKAN
 Zulümden yorgun düşen bizler! ...
............................................
 Yönetim Kurulu Başk.
 Selahaddin ALIÇ
 Ramazan ve Duyarlı Müslüman.. ...
............................................
 

Enerji içeceklerinin fazla tüketimi çocuklar için tehlike kaynağı
26.02.2022

Bilim insanlarından "kahve" araştırması: Ömrü uzatıyor
25.02.2022

Nadir görülen genetik bir hastalık: Progeria
23.02.2022

Ölüm anında insan beyninde neler oluyor?
23.02.2022

Antibiyotikler Tedavi Özelliğini Kaybediyor
22.02.2022

Gereksiz Aspirin Mide ve Beyin Kanamsı Nedeni
20.02.2022

Her 100 Kişiden Birinde Çölyak var.
20.02.2022

Çocukları Bekleyen Büyük Tehlike.
19.02.2022

Cilt Kreminde Civa Çıktı.
18.02.2022

Skandal ! Hamburgerde İnsan ve Fare DNA'sı bulundu.
15.02.2022

Tüm Haberler
Mail adresinizi ekleyin yeni faaliyetlerimizden anında haberdar olun.
  Kuruluş 2010 : Selahaddin ALIÇ Copyright © 2010-2021 Hedem Helal Denetim ve Sertifikalandırma Merkezi
Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu, kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir. İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.