SERTİFİKA MÜRACAATI EĞİTİM AKADEMİSİ MERAK ETTİKLERİNİZ
KURUMSAL

BELGELENDİRME
 
KURULLARIMIZ
 
İSTATİSTİKLER
Aktif Ziyaretçi 2 Kişi

Bugün 251 Kişi

Toplam Ziyaret 1.210.440  Kişi
 

"Okuyup Öğrenmek , Cehalet akıntısına karşı kürek çekmektir." S.ALIÇ

  KÜLTÜR KÖŞESİ MAKALELERİ 
   
Yazar Ünvanı Prof.Dr.İlahiyatçı
Yazar Faruk BEŞER
 
 
 
Makale Tarihi :  02.12.2019
Kamusalda olmayan İslam eksiktir
Kamusal alan, ya da merkez çevre kavramları İslam toplumuna uymuyor. İslam’da ‘bir kavmin efendisi, onlara hizmet edendir’ demiştik. Buna karşılık ‘köylü bu milletin efendisidir’ sözü bana hep, anlatmaya çalıştığımız o merkezi tahkim için söylenmiş bir aldatmacadan ibaret gelir. Yani ‘çevre’ bize hizmet etmek konumundadır. Herkes yerini bilsin, merkezi zorlamasın denir gibidir.
 
Bu açıdan bakıldığında pazar esnafı arasında daha çok görülen sakallı dervişler eskiden beri benim hep dikkatimi çekmiştir. Onların çoğu inandıklarını daha özgürce yaşayabilmek için merkezi terk etmiş, ya da terk ettirilmiş insanlardır. Zaten merkezin istediği de budur, çünkü çevreye fırlatılandan artık zarar gelmez.
 
Ne var ki, İslam merkez-çevre kavramlarıyla anlatılamaz derken bir idealden söz ediyoruz. Yoksa Emevilerle beraber bu ayırım başlamış ve Shils’in tanımladığından çok daha güçlü bir merkez-çevre ayrışması İslam toplumlarında da hep var olagelmiştir. Bunun bazı nadir dindar yöneticiler zamanlarında hafiflediği olmuş olabilir, ama vakıa budur. Bugün bile devletle vatandaş arasında güç dengesinin vatandaş aleyhine en çok bozulduğu ülkeler İslam ülkeleridir.
 
İslam ve kamusal dediğimizde aklımıza gelen başka kavramlar İslamcılık, ya da siyasal İslam’dır. Bu konuda söyleyebileceklerimizi daha önce söylemiştik. Söylediklerimizin özeti şu: İslamcılık İslam’ın kendi içinden çıkmış bir kavram değil, tepkisel bir kavram. Alternatif sistemlere karşı toplumun ahlakından yönetimine kadar müslümanlaşmasını istemeye başkaları tarafından verilen ad. Böyle olanlara da İslamcılar denmiş. Bunun siyasal kanadı da Siyasal İslam olmuş. Yani sizin İslam diye bir hedefiniz varsa ve hangi alanında olursa olsun, onun için dertleniyor, heyecan duyuyor ve çaba gösteriyorsanız siz başkalarına göre İslamcısınız, bunu siyasete taşıyorsanız siyasal İslamcısınız. O halde başkaları bunu yaftalamak için ve kötü niyetle söylüyor diye Müslümanın bu özellikleri bırakacak hali yok. Şunu da demiştik; durum böyle olunca müslümanları İslamcı ya da siyasal İslamcı diye eleştiri konusu yapanlar aslında İslam’a bütün olarak karşı olanlardır, dillerinin altında bir bakla vardır onların.
 
Demek ki, İslam’ın kamusal alana çıkarılması derken, siz adına ne derseniz deyin, işte başkalarının İslamcılık ve siyasal İslam dedikleri şeyin de olması gerekiyor. Bunu şu kelimelerle özetleyebiliriz: Önce Müslüman olan ve olmayan herkese karşı bilinçli bir temsil, yani kişinin önce kendisini Müslümanlaştırması, sonra Emr bil-maruf ve nehy anil-münker ve ardından fertten devletin en tepesine kadar kötülüklerin kaldırılması için bireysel ya da organize çaba. Demek ki İslam kamusalda olmak zorundadır, olmazsa o İslam olmaz.
 
Bu noktada aldanmamıza sebep olan hususlardan birinin şu olduğunu düşünüyorum: Resulüllah Efendimiz bazı ibadetlere çok büyük sevaplar vaat eder. Bunun sebebi şu olsa gerektir: Bizim daracık dünyamızdaki hesaplarımızla Allah’ın sonsuz âlemindeki hesapları elbette aynı değildir. Sevap, o âlemi ilgilendiren bir karşılık olduğuna göre, onun ifadesi de o âlemin rakamlarına göre olacaktır. Önemli olan, meseleye tek yönlü bakmamaktır. Mesela Resulüllah’ın; ‘sabah namazından sonra işraka kadar zikirle meşgul olup işrakta iki rekât namaz kılan makbul bir hac ve umre sevabı alır’ anlamındaki hadisi şerifi böyle bir anlatımdır. Müslüman burada kalır ve Bektaşi gibi sözün devamını okumazsa meseleyi yanlış anlayabilir. Çünkü buna karşılık bir kardeşinin ihtiyacını karşılamak için dışarıda yani toplumda, kamusalda olmak bunun en az bin katı daha fazla sevaptır. Sizi gidi İslamcılar, sizi gidi siyasal İslamcılar diyenlerin hedefi İslam’ı önce camiye, eve ve vicdana hapsetmek, sonra da tamamen silinmesini sağlamaktır. Oysa İslam sadece vicdan dini değildir. İhsan Fazlıoğlu’nun dediği gibi. “Yıllarca dini, vicdana hapsetmeye çalışmalarının nedeni de budur. Hâlbuki din, inadına kamusaldır, inadına toplumsaldır, inadına politiktir. Hayatıma anlam vermeyen, veremeyen bir inancı taşıyamam, bir yük olarak...”. Seyyit Kutup da, ‘onlar abdesti bozan bozmayan şeyleri anlatan, ama Müslümanların siyasi iktisadi ve içtimai durumlarından söz etmeyen İslam istiyorlar’ demişti.
 
İslam madde ve mana bütünlüğüdür. Madde beden, mana ruh gibidir. Ruhu olmayan beden ölüdür, cesettir insan değildir. Manayı tanımama dünyevileşmeyi, deizmi, sonunda da ateizmi sonuç verir. Maddeyi tanımama da mağlubiyeti,
 
Batıniliği ve şirki sonuç verir.
 
 
 
First Page Next Page 1 Previous Page Last Page Sayfa 1 / 1 -- Listelenen Sayfa Sayısı 1
 Prof.Dr.İlahiyatçı
 Hayreddin KARAMAN
 Din, kültür, medeniyet sapkınları boş durm ...
............................................
 Araştırmacı-Yazar
 Hüseyin BÜLBÜL
 Dinde Peygamberin Örnekliği ...
............................................
 Araştırmacı-Yazar
 Harun GÖRMÜŞ
 Bilim ve Din Çatışır Mı? ...
............................................
 Araştırmacı-Yazar
 Haydar ÖZTÜRK
 Taklit ve Atalar Kültür ...
............................................
 Araştırmacı-Yazar
 OSMAN COŞKUN
 Gazze Halkına Gazel Okuyan Müslüman Coğraf ...
............................................
 Araştırmacı-Yazar
 Muhammed CELİL
 Sözün Bittiği Yer Gazze ...
............................................
 Üni. Öğretim Üyesi
 Dr.Cahit KARAALP
 Davet Yolunda Dikkat Edilecek Hususlar ...
............................................
 Araştırmacı-Yazar
 Abdülaziz KIRANŞAL
 Ramazan ve takva etkisi ...
............................................
 Aile Danışmanı
 Asiye TÜRKAN
 Zulümden yorgun düşen bizler! ...
............................................
 Yönetim Kurulu Başk.
 Selahaddin ALIÇ
 Ramazan ve Duyarlı Müslüman.. ...
............................................
 

Enerji içeceklerinin fazla tüketimi çocuklar için tehlike kaynağı
26.02.2022

Bilim insanlarından "kahve" araştırması: Ömrü uzatıyor
25.02.2022

Nadir görülen genetik bir hastalık: Progeria
23.02.2022

Ölüm anında insan beyninde neler oluyor?
23.02.2022

Antibiyotikler Tedavi Özelliğini Kaybediyor
22.02.2022

Gereksiz Aspirin Mide ve Beyin Kanamsı Nedeni
20.02.2022

Her 100 Kişiden Birinde Çölyak var.
20.02.2022

Çocukları Bekleyen Büyük Tehlike.
19.02.2022

Cilt Kreminde Civa Çıktı.
18.02.2022

Skandal ! Hamburgerde İnsan ve Fare DNA'sı bulundu.
15.02.2022

Tüm Haberler
Mail adresinizi ekleyin yeni faaliyetlerimizden anında haberdar olun.
  Kuruluş 2010 : Selahaddin ALIÇ Copyright © 2010-2021 Hedem Helal Denetim ve Sertifikalandırma Merkezi
Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu, kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir. İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.