SERTİFİKA MÜRACAATI EĞİTİM AKADEMİSİ MERAK ETTİKLERİNİZ
KURUMSAL

BELGELENDİRME
 
KURULLARIMIZ
 
İSTATİSTİKLER
Aktif Ziyaretçi 1 Kişi

Bugün 251 Kişi

Toplam Ziyaret 1.210.440  Kişi
 

"Okuyup Öğrenmek , Cehalet akıntısına karşı kürek çekmektir." S.ALIÇ

  KÜLTÜR KÖŞESİ MAKALELERİ 
   
Yazar Ünvanı İlahiyatcı-Çevirmen
Yazar Harun ÜNAL
 
 
 
Makale Tarihi :  9.09.2021
Başınıza gelen her musibet, ellerinizle yaptıklarınız sebebiyledir
Harun Ünal
                                     Keşşaf Tefsiri Çevirmeni
 

Bir Durum Tespiti

 

Aşağıda iki ayet meali ile bunların tefsirlerini olduğu gibi büyük İslam Bilgini, müfessir Carullah Zemahşerî’nin Keşşaf adlı eserinden, Rum suresindeki iki ayetin meal ve tefsirini okuyacaksınız. Tarafımdan Türkçeye kazandırılan bu eserinde, adı geçen surenin iki ayetin meal ve tefsirini verirken, bin yıl öncesinden müfessirimizin ayetler ışığında nelere dikkat çektiğini birlikte okuyalım. Müfessirimiz diyor ki: Allah Teala şöyle buyuruyor:
 
 “İnsanların kendi elleriyle kazandıkları yüzünden karada ve denizde fesad/karışıklık çıkmıştır. Bu, belki dönerler diye yaptıklarının bir kısmının azabını tattırmak içindir.”  (Şura, 42/30)
 
Açıklaması:
 
Ayette geçen “Karada ve denizde fesad/karışıklık” ifadelerinden kasıt, kuraklık, kıtlık, zirai ürünlerdeki verimsizlik, ticaretteki kazancın düşmesi, insanlarda ve hayvanlarda veba ve benzeri salgın hastalıklar yüzünden ölüm oranlarının artması, yangınların ve boğulma olaylarının artış göstermesi, avcıların ve dalgıçların avlarından elleri boş olarak dönmeleri, her şeyden bereketin kalkması, kısaca menfaat sağlayan şeylerin azalması ve zarar veren olayların artması gibi durumların tümü, karada ve denizde fesad ve karışıklık kavramları içerisinde yer alırlar.
 
İbn Abbas’tan rivayete göre o, bunu, yeryüzünde meydana gelen kuraklık ve deniz ürünlerinin kesilmesi olarak açıklamıştır. Hatta derler ki, yağmurlar kesilince, deniz canlıları körleşir/yok olur. Hasan Basri’den gelen rivayete göre, ayette geçen “deniz” ifadesinden kasıt, deniz sahillerinde bulunan şehirler ve bu kıyılarda yaşayan köylüler demektir. İkrime’den rivayet olunduğuna göre, Araplar sahil bölgelerinde kurulmuş olan şehirleri, deniz şehirleri diye adlandırırlarmış.
 
 “İnsanların kendi elleriyle kazandıkları yüzünden” ifadesinden kasıt, işledikleri masiyet ve günahlar yüzünden, anlamındadır.
 
Bu ayet, aynen “Başınıza gelen her musibet, ellerinizle yaptıklarınız sebebiyledir”   ayeti gibidir. (Şura, 42/30)
 
İbn Abbas’tan rivayete göre “Karada ve denizde fesad çıkmıştır” ifadesinden kasıt, Âdem’in (a) oğlu Kabil’in, kardeşi Habil’i öldürmesi, denizde ise, Amman krallarından olan Culenda adındaki kralın, gasp yoluyla her gemiye el koyması sebebiyle, denizde fesad çıkarma olarak belirtilmiştir. Konuya ilişkin ayette: “Arkalarında, her sağlam gemiyi gasp eden bir kral vardı” (Kehf, 18/79) buyrulmuştur.
 
Katade’den rivayete göre diyor ki, tüm bunlar, Resulüllah (s), nebi olarak gönderilmezden önce idi. Resulüllah (s), gönderildikten sonra dalalet ve zulümlerinden dönenler dönmüş oldular.
 
Gerçi ayet, insanların yapıp ettikleri kötülükler ve işledikleri günahlar yüzünden şerrin ve masiyetlerin artarak ortaya çıkması diye de yorumlanmıştır.
 
Deniyor ki: “Bu ayette geçen (Bütün bu azap ve cezalandırmalar, belki dönerler diye yaptıklarının bir kısmının azabını tattırmak içindir) kavli ne manaya gelir?” diye sorulan bu soruya getirilen ilk yorum:
 
“Bunun asıl manası da yaptığımız ilk yorumdur. Ki o da zaten ortadadır. Bu, Allah’ın, onların dünyalarının sebeplerini ifsat etmesi, yok etmesi anlamını taşır ki, bundan ötürü, yüce Allah, onların yapıp ettikleri işlerden ve işledikleri kötülüklerden, yanlış amellerinden dolayı kendilerine tattırılacak azabın bir kısmının bu dünyada onlara tattırılması anlamındadır. Allah, azaplarının tamamını değil, sadece bir kısmını tattırmaktadır. Zira tamamı, ahirette kendilerine tattırılacaktır. Dünyada yapıp ettiklerinden ötürü, biraz olsun azabın kendilerine tattırılmasıyla, ola ki yanlışlarından dönerler de kurtuluşa ererler, istenmiştir” şeklindedir.
 
İkinci yorum ise, (Onlara tattırması için) ifadesine gelince buna göre yorum, “işledikleri kötülükler sebebiyle, onlar için gerekli hale gelen azabın tattırılması, işledikleri ameller yüzündendir. Allah, bunun bir kısmını dünyada kendilerine tattırıyor ki, belki dönerler” istiyor. Buna göre sanki o kötülükleri işleyenler, dünyayı fesada uğrattılar ve dünyada karışıklıklara meydan verdiler de bu yüzden yeryüzünde masiyetler dünyanın dört bir yanına yayılır oldu.”  
 
“De ki: Yeryüzünde gezin de daha öncekilerin akıbeti nasıl olmuş, bir bakın! Onların çoğu müşrik idiler.”  (Rum, 30/42)

Bir önceki ayette anlatılanlardan sonra bu ayette de masiyetlere sebebiyet veren şeyleri tekiden belirtirken, bu masiyetlerin Allah’ın, işlenen kötülükler yüzünden gazapta bulunmasına ve kullarının cezalandırmasına sebep olan gerçekleri görebilmeleri için, Allah, kullarına yeryüzünde gezip dolaşmalarını ve geçmişe dönük kalıntıları görerek kendileri için ders çıkarmalarını istiyor. Böylece gezip gördükleri ve görecekleri yerlerde, kendilerinden önce gelmiş ve geçmiş olan ümmetleri, yüce Allah’ın nasıl ve hangi sebeplerden dolayı helak ettiğini görüp kendileri için bunlardan ibret çıkarsınlar istiyor. Keza isyanları, günahları yüzünden onlara nasıl acı bir azap tattırdığını ve “O toplumların çoğu müşrik idiler, Allah’a ortak koşanlar idiler” ifadesiyle, onları nasıl zelil kılıp aşağıladığını belirtiyor. Kaldı ki sadece tek başına şirk koşmaları da onların helak edilerek yerlebir edilme sebebi de değildir. Allah’a şirk/ortak koşmanın da dışında başkaca masiyetler de işlediklerinden, hepsi böylece o ümmetlerin helak olmalarına sebep olmuştur.

First Page Next Page 1 Previous Page Last Page Sayfa 1 / 1 -- Listelenen Sayfa Sayısı 1
 Prof.Dr.İlahiyatçı
 Hayreddin KARAMAN
 Din, kültür, medeniyet sapkınları boş durm ...
............................................
 Araştırmacı-Yazar
 Hüseyin BÜLBÜL
 Dinde Peygamberin Örnekliği ...
............................................
 Araştırmacı-Yazar
 Harun GÖRMÜŞ
 Bilim ve Din Çatışır Mı? ...
............................................
 Araştırmacı-Yazar
 Haydar ÖZTÜRK
 Taklit ve Atalar Kültür ...
............................................
 Araştırmacı-Yazar
 OSMAN COŞKUN
 Gazze Halkına Gazel Okuyan Müslüman Coğraf ...
............................................
 Araştırmacı-Yazar
 Muhammed CELİL
 Sözün Bittiği Yer Gazze ...
............................................
 Üni. Öğretim Üyesi
 Dr.Cahit KARAALP
 Davet Yolunda Dikkat Edilecek Hususlar ...
............................................
 Araştırmacı-Yazar
 Abdülaziz KIRANŞAL
 Ramazan ve takva etkisi ...
............................................
 Aile Danışmanı
 Asiye TÜRKAN
 Zulümden yorgun düşen bizler! ...
............................................
 Yönetim Kurulu Başk.
 Selahaddin ALIÇ
 Ramazan ve Duyarlı Müslüman.. ...
............................................
 

Enerji içeceklerinin fazla tüketimi çocuklar için tehlike kaynağı
26.02.2022

Bilim insanlarından "kahve" araştırması: Ömrü uzatıyor
25.02.2022

Nadir görülen genetik bir hastalık: Progeria
23.02.2022

Ölüm anında insan beyninde neler oluyor?
23.02.2022

Antibiyotikler Tedavi Özelliğini Kaybediyor
22.02.2022

Gereksiz Aspirin Mide ve Beyin Kanamsı Nedeni
20.02.2022

Her 100 Kişiden Birinde Çölyak var.
20.02.2022

Çocukları Bekleyen Büyük Tehlike.
19.02.2022

Cilt Kreminde Civa Çıktı.
18.02.2022

Skandal ! Hamburgerde İnsan ve Fare DNA'sı bulundu.
15.02.2022

Tüm Haberler
Mail adresinizi ekleyin yeni faaliyetlerimizden anında haberdar olun.
  Kuruluş 2010 : Selahaddin ALIÇ Copyright © 2010-2021 Hedem Helal Denetim ve Sertifikalandırma Merkezi
Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu, kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir. İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.