SERTİFİKA MÜRACAATI EĞİTİM AKADEMİSİ MERAK ETTİKLERİNİZ
KURUMSAL

BELGELENDİRME
 
KURULLARIMIZ
 
İSTATİSTİKLER
Aktif Ziyaretçi 1 Kişi

Bugün 251 Kişi

Toplam Ziyaret 1.210.440  Kişi
 

"Okuyup Öğrenmek , Cehalet akıntısına karşı kürek çekmektir." S.ALIÇ

  KÜLTÜR KÖŞESİ MAKALELERİ 
   
Yazar Ünvanı Prof.Dr.İlahiyatçı
Yazar Faruk BEŞER
 
 
 
Makale Tarihi :  2.08.2022
Mezheplerden Yararlanma İmkanı
Mezhepler anlama ve yorumlama çabasının ürünüdürler.
 
Kimse mezhep kuruyorum dememiş, büyük imamların görüşleri sonradan sistemleştirilip mezhep haline gelmiştir.
 
Fıkıh mezheplerindeki farklılıklar somuttur, derin değildir. En azından dört mezhebi esas aldığımızda bu farklılıklar, öyle de olur böylede olur, denecek cinstendir ve genellikle ikinci bir sünnetin yaşatılmasından ibarettir. Bu açıdan mezhepler nimettir çünkü sünnetteki bütün farklılıklar bu yolla korunmuştur. Onun için fıkıh mezheplerini bire indirmek, sünnetin farklı uygulamalarını atmak demektir ve saçmadır.
 
Akide konusu biraz daha soyut olduğu için akide mezhepleri arasındaki ihtilaflar daha derindir ve bazen affedilemeyecek boyutlardadır. Bunlarda esas olan Allah Rasulü'nün öğrettiği ve sahabenin yaşadığı akidedir.
 
Tasavvuf mezhepleri ise daha da soyut konuları içerir ve bu sebeple tasavvuftaki sapmalar akide ve fıkıh alanındaki sapmalardan çok daha fazladır.
 
Fıkıh mezhepleri açısından Müslümanları birer paket program gibi her hangi bir mezhebi uygulamaya zorlayan şer'i bir delil yoktur. Ancak Allah (cc) buyurur ki: 'Bilmiyorsanız zikir ehline (ilmiyle amel eden âlimlere) sorun' (16/43). O halde herkes için asıl olan, hükümleri Kur'an ve Sünnet'teki delilleriyle bilmektir. Ama bu çok zordur ve herkesin yapabileceği bir iş değildir. O halde bilemeyenler böyle âlimlere sormak zorundadırlar. İşte bir mezhebe göre yaşamak bu emri bir şekilde yerine getirmek demektir.
 
Ama mezhepler birer din değildir. Yeri geldiğinde işin erbabı olan insanlar farklı mezheplerden görüş alabilirler. Her isteyenin istediği mezhepten görüş almasının ise sakıncası şudur:
 
Allah (cc) delilsiz hareket etmememizi söyler: 'Ölen de bir delille ölsün yaşayan da bir delille yaşasın' (8/42) der. Her aklına geldiğinde herhangi bir mezhepten görüş alan kişi, bir delille hareket etmemekte, canının istediği gibi davranmaktadır. Oysa yine Allah müşriklerin temel özelliklerinden söz ederken; 'Onlar sadece nefislerinin/canlarının istediğine ve zanna uyarlar' (53/23). 'Zan ise, hakikat adına hiçbir fayda vermez' (53/28), buyurur ve bu tavrı kınar. O halde farklı mezheplerden görüş almanın da bir edebi olmalıdır.
 
Bunu şu şekilde formüle etmemiz mümkündür:
 
1.Bir insan müçtehit ise her hangi bir mezhepten bir görüş seçebileceği gibi, yeni bir görüş de ortaya koyabilir. Bunun günümüzde de örnekleri vardır.
 
2.Müçtehitlik derecesine ulaşmasa bile iyi derecede âlim olan ve delilleri orijinal haliyle bilebilen bir insan da, ikna olduktan sonra, sadece kendisini bağlamak üzere verilmiş içtihatlardan birini tercih edip yaşayabilir.
 
3.Yaşanan ve dönüşü olmayan bir konuda kendi mezhebine göre caiz olmayan bir husus, diğer mezhebe göre caiz ise, meşruiyetinin devamına hükmedilebilir. Mesela bir defa emmekle Hanefi mezhebine göre sütkardeşi olan bir kadın ve erkek bilmeden evlenmiş olsalar, çoluk çocuğa karıştıktan sonra sütkardeşi olduklarını öğrenseler, Şafii mezhebine göre en az beş kez emmedikleri için sütkardeşi olmadıkları hesaba katılarak evliliklerinin devamına hükmedilir.
 
4.Kendi mezhebine göre zorlaşan bir konuyu, diğer mezhebin görüşüne göre uygulayabilir. Şafiilere göre tavafta abdest farzdır ve kadın erkek ten teması abdesti bozar. Bu durumda tavaf yapabilmek hemen hemen imkânsızdır. Bu sebeple Şafiiler tavafta Hanefi görüşünü uygularlar.
 
5.Avamdan bir insanın mezhebi olmayacağına göre, işi bilen bir âlime sorduğunda âlim onun durumuna en uygun içtihadı, başka mezhepten de olsa, ona fetva olarak söyleyebilir.
 
Sürçü lisan ettik ise düzeltile.
 
First Page Next Page 1 Previous Page Last Page Sayfa 1 / 1 -- Listelenen Sayfa Sayısı 1
 Prof.Dr.İlahiyatçı
 Hayreddin KARAMAN
 Din, kültür, medeniyet sapkınları boş durm ...
............................................
 Araştırmacı-Yazar
 Hüseyin BÜLBÜL
 Dinde Peygamberin Örnekliği ...
............................................
 Araştırmacı-Yazar
 Harun GÖRMÜŞ
 Bilim ve Din Çatışır Mı? ...
............................................
 Araştırmacı-Yazar
 Haydar ÖZTÜRK
 Taklit ve Atalar Kültür ...
............................................
 Araştırmacı-Yazar
 OSMAN COŞKUN
 Gazze Halkına Gazel Okuyan Müslüman Coğraf ...
............................................
 Araştırmacı-Yazar
 Muhammed CELİL
 Sözün Bittiği Yer Gazze ...
............................................
 Üni. Öğretim Üyesi
 Dr.Cahit KARAALP
 Davet Yolunda Dikkat Edilecek Hususlar ...
............................................
 Araştırmacı-Yazar
 Abdülaziz KIRANŞAL
 Ramazan ve takva etkisi ...
............................................
 Aile Danışmanı
 Asiye TÜRKAN
 Zulümden yorgun düşen bizler! ...
............................................
 Yönetim Kurulu Başk.
 Selahaddin ALIÇ
 Ramazan ve Duyarlı Müslüman.. ...
............................................
 

Enerji içeceklerinin fazla tüketimi çocuklar için tehlike kaynağı
26.02.2022

Bilim insanlarından "kahve" araştırması: Ömrü uzatıyor
25.02.2022

Nadir görülen genetik bir hastalık: Progeria
23.02.2022

Ölüm anında insan beyninde neler oluyor?
23.02.2022

Antibiyotikler Tedavi Özelliğini Kaybediyor
22.02.2022

Gereksiz Aspirin Mide ve Beyin Kanamsı Nedeni
20.02.2022

Her 100 Kişiden Birinde Çölyak var.
20.02.2022

Çocukları Bekleyen Büyük Tehlike.
19.02.2022

Cilt Kreminde Civa Çıktı.
18.02.2022

Skandal ! Hamburgerde İnsan ve Fare DNA'sı bulundu.
15.02.2022

Tüm Haberler
Mail adresinizi ekleyin yeni faaliyetlerimizden anında haberdar olun.
  Kuruluş 2010 : Selahaddin ALIÇ Copyright © 2010-2021 Hedem Helal Denetim ve Sertifikalandırma Merkezi
Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu, kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir. İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.