SERTİFİKA MÜRACAATI EĞİTİM AKADEMİSİ MERAK ETTİKLERİNİZ
KURUMSAL

BELGELENDİRME
 
KURULLARIMIZ
 
İSTATİSTİKLER
Aktif Ziyaretçi 2 Kişi

Bugün 251 Kişi

Toplam Ziyaret 1.210.440  Kişi
 

"Okuyup Öğrenmek , Cehalet akıntısına karşı kürek çekmektir." S.ALIÇ

  KÜLTÜR KÖŞESİ MAKALELERİ 
   
Yazar Ünvanı Prof.Dr.İlahiyatçı
Yazar Faruk BEŞER
 
 
 
Makale Tarihi :  25.07.2016
Hangimiz Aldanmadık ?
Hep şöyle düşünürdüm: İslam'ın yüz elli yıllık uyanma döneminde iki büyük oluşum görüyorum. Birisi İhvan-ı Müslimin, diğeri Gülen hareketi. Ama aralarında önemli farklar var. İhvan bireye önem verdi, her ferdi Allah'ın bir kulu olarak yetiştirmeyi hedefledi. Her bağlısı, özgür düşünebilen, Kitap ve Sünnet bilgisi olan insanlar olarak yetiştiler. Belki bu durum teşkilatın homojen olmasını önledi. Kapalı ve içine sızılamaz bir örgüt olamadılar. Bu sebeple zaman zaman dağıtıldı. Ama kalitesi ve potansiyel gücü hiçbir zaman bitmedi.
 
Şimdi anlıyoruz ki, aslında doğru olan da buymuş. İslam gizlilikler dini değil. Dobra dobra ne olduğunuzu anlatmanız gerekiyor. Hz. Âdem'den Resulüllah'a kadar hiçbir peygamberin hayatında küffara temenna durarak, müdarat ederek var olmaya çalışılma yoktur.
 
Gülen hareketi ise bireye değil, cemaate önem verdi. Bu sebeple bırakın sağlam bireyleri, kendi başına ayakta durabilecek, doğruyu yanlışı tek başına bulabilecek âlimler, düşünürler, sanatçılar yetiştiremedi. Cemaati, grup insicamını, itaati, birliği ve bağlılığı diğerine tercih etti. İlginç olan da bunu batınî/ezoterik yöntemlerle yapmış olması. İşte sapma buradan başladı.
 
Doğrusu, önceleri de İhvan'daki yetişmiş insanları, isabetli kararları gördükçe gönlüm hep onların doğru olduğunu söylüyordu ama berideki insicamlı büyüme de bana ümit veriyordu. Bu sebeple 2005 te istek üzerine yazdığım bir makale ile bu hareketin liderini haddimi aşan duygusal ifadelerle övdüm. Çünkü kendim, MTTB, Milli Görüş ve Akıncı gelenekten gelmeme rağmen ve içinde hiç bulunmamış olsam bile bu hareketten hala çok şeyler bekliyordum.
 
Yazdığım makaleyi eklemelerle bir kitapçık yaptılar, göklere çıkardılar ama hemen ardından, içinde bazı üstü kapalı eleştiriler görünce de yayınını yine kendileri durdurdular. İyi ki durdurmuşlar. Böylece ne azim hatalar yaptığımı fark ettim. Soranlara izah etmekte zorlandım.
 
Sonra bu hatayı yapanın tek ben olmadığımı görünce rahatladım. Baktım ki aldanan bir ben değilmişim. Önemli olan aldandığını anlamak. Asıl aldanma, aldandığının farkına varamamaktır.
 
Peki, neden aldandık?
 
Çünkü bu hareket göründüğü gibi değildi. Bu yönüyle aslında Sünni de değildi, batıni idi. Doğrusu bunu önceden de hissetmiyor değildik, ama biz de bağlıları gibi bunda bir hikmet arama gafletine düştüğümüz için meseleyi çözemedik.
 
Sonra fark ettik ki, bu hareketin batıni Şia'ya benzeyen çok yönleri var.
 
Öncelikle imamlık anlayışında Şia gibi düşünüyorlardı. İmamın doğrudan Allah'tan ve Resulüllah'tan teyit aldığı için asla yanılmış olamayacağına inanılıyordu. İkinci olarak Şia'dan daha ileri bir takıyye yaşıyorlardı. Hiç kimseye oldukları gibi görünmüyorlardı. Aldatma da bir yalan ise bu yolla herkesi aldatıyorlardı. Ve üçüncü bir benzerlikleri; bu hareketin tarihinde de müslümanlardan başkasına sataşma hiç olmadı. Tıpkı Şia gibi, onlar da tarihlerinde sadece müslümanlarla savaştılar.
 
Ne yazık ki, içte ve dışta her güçlü kâfire temenna durdular, ama her İslamî harekete engel olup savaş açtılar. Milli görüş hareketi, Güneydoğudaki İslamî yapılanma, güçlenen tarikatlar, örnek olarak Topbaş cemaati… Hem de hiç suçları yokken, Türkiye'deki her İslami faaliyete destek çıkan tek cemaat olmalarına rağmen.
 
Bankaları hortumlayanlara şefaat ettiler. Müslümanların hep önünü kesenleri söz sultanı ilan ettiler. İslami kıpırdanışların canına okuyan Çevik Bir'e bile methiyeler düzdüler. Buna karşılık sadece Cumhuriyet tarihinin değil, bize göre Osmanlı'nın son üç yüz yılı dâhil en dindar ve en başarılı yöneticisine ilanı harp eylediler. Hırsızlık edebiyatları yaptılar. Düz bir mantıkla buradan bile ona karşı olmalarının, onun sağlam bir müslüman ve rakip olacak bir lider olması dışında düşmanlık edilmesini gerektiren bir yönünün bulunmadığını anlamak mümkün.
 
Şimdi ülkenin belini doğrulttuğu, varlığını yeniden ispat ettiği bir zamanda başkalarından aldıkları gazla ülkemizin başına büyük bir bela getirdiler. Yüzlerce insanımız öldü. Düşman devletler ağızlarını iştahla şapırdatmaya başladılar. Türkiye'yi önce bir iç savaşa sokup sonra da bölmenin hesaplarını yapanlar sevinçle avuçlarını ovuşturuyorlar. Ama bir kısmının hala, bunu biz yapmadık, hani deliliniz diyerek geçiştirmeye çalışması yok mu, işte bu insanı kahrediyor.
 
Allah bu milleti böyle belalardan korusun.
First Page Next Page 1 Previous Page Last Page Sayfa 1 / 1 -- Listelenen Sayfa Sayısı 1
 Prof.Dr.İlahiyatçı
 Hayreddin KARAMAN
 Gelin şu zekâtı bir düzene koyalım! ...
............................................
 Prof.Dr.İlahiyatçı
 Faruk BEŞER
 Özürlüler ve Allah’ın Adaleti meselesi ...
............................................
 Araştırmacı-Yazar
 Hüseyin BÜLBÜL
 Müslüman demokrasiye razı olur mu sahip çı ...
............................................
 Araştırmacı-Yazar
 Harun GÖRMÜŞ
 Eskiden ve Şimdi ...
............................................
 Araştırmacı-Yazar
 Haydar ÖZTÜRK
 Müslümanlarda Akıl Tutulması ...
............................................
 Araştırmacı-Yazar
 OSMAN COŞKUN
 Söylemler İddia, Eylemler İse İspattır ...
............................................
 Araştırmacı-Yazar
 Muhammed CELİL
 Allah'tan Kimler Korkar ? ...
............................................
 Üni. Öğretim Üyesi
 Dr.Cahit KARAALP
 Tarihin Son Sayfası ...
............................................
 Araştırmacı-Yazar
 Abdülaziz KIRANŞAL
 İyi bir çocuk yetiştirmek isteyen anne-bab ...
............................................
 Aile Danışmanı
 Asiye TÜRKAN
 De ki; Yeryüzünü Dolaşın.. ...
............................................
 Yönetim Kurulu Başk.
 Selahaddin ALIÇ
 Ramazan ve Duyarlı Müslüman.. ...
............................................
 

Enerji içeceklerinin fazla tüketimi çocuklar için tehlike kaynağı
26.02.2022

Bilim insanlarından "kahve" araştırması: Ömrü uzatıyor
25.02.2022

Nadir görülen genetik bir hastalık: Progeria
23.02.2022

Ölüm anında insan beyninde neler oluyor?
23.02.2022

Antibiyotikler Tedavi Özelliğini Kaybediyor
22.02.2022

Gereksiz Aspirin Mide ve Beyin Kanamsı Nedeni
20.02.2022

Her 100 Kişiden Birinde Çölyak var.
20.02.2022

Çocukları Bekleyen Büyük Tehlike.
19.02.2022

Cilt Kreminde Civa Çıktı.
18.02.2022

Skandal ! Hamburgerde İnsan ve Fare DNA'sı bulundu.
15.02.2022

Tüm Haberler
Mail adresinizi ekleyin yeni faaliyetlerimizden anında haberdar olun.
  Kuruluş 2010 : Selahaddin ALIÇ Copyright © 2010-2021 Hedem Helal Denetim ve Sertifikalandırma Merkezi
Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu, kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir. İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.