Değerli okuyucularım. Yıllardır bu sütundan sizlere çeşitli konularda hitap etmeye ,sağlıklı, çevreci ve helal gıdalar ile ihtiyaç maddeleri hakkında görüş ve düşüncelerimi sizlerle paylaştım Bu günde ülkemizin değerli ilim adamlarından Sayın Prof.dr. Alper Çelik hocamızın ülkemiz ve geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızla ilgili makalesini bilgilerinize sunmak istiyorum, Bu önemli ve güzel bir çalışmayı yapan değerli hocamızada teşekkürlerimi arz,ederek sizleri de geleceğin problemlerine karşı bir kez daha uyarıda bulunmak istiyorum.sağlıklı ve güvenli gelecek günler hepimizin olsun diyorum.
Dünyaca ünlü tıp doktoru Doç. Dr. Alper Çelik, '2030'a kadar dünyanın yarısı obez olacak. Gıda sanayine acilen müdahale edilmesi gerekiyor' dedi.
İngiltere'nin başkenti Londra'da düzenlenen Dünya Obezite Zirvesi'ne başkanlık yapan dünyaca ünlü tıp doktoru Metabolik Cerrahi Vakfı Başkanı Prof. Dr. Alper Çelik, dünyanın önde gelen bilim insanlarını şeker hastalığı, diyet, obezite ve metabolik cerrahi konularında bilgilendirdi.
DHA'ya konuşan Prof. Dr. Çelik, Londra'da gerçekleştirilen Obezite Zirvesi'nin dünyanın dört bir yanından konu ile alakalı uzmanları bir araya getirmesi açısından büyük öneme sahip olduğunu hatırlatarak, zirveye cerrahlar ve doktorların yanı sıra, spor uzmanları, beslenme uzmanları ve rehabilitasyon uzmanlarının da katıldığını, obezitenin her yönü ile ele alındığını söyledi.
'GIDA SANAYİ BİZE KARŞI DÜRÜST DEĞİL'
Gıda sanayi konusunda açıklamalarda bulunan Prof. Dr Çelik fast food olarak bilinen ayaküstü yiyecekler konusunda çok kaygılı olduğunu söyleyerek, 'Gıda sanayi bize karşı dürüst değil. Çok ciddi katkı maddeleri var. Bu katkı maddelerinin bir kısmı gıdanın şeklini, tadını, rengini korumanın ötesinde, o gıdayı yediğiniz takdirde beyin tabanınıza tokluk merkezine birtakım sinyaller gönderen kimyasal maddeleri içeriyor. İşte bu kimyasal maddeler son derece zararlı. Bunlara bir tarz bağımlılık oluşuyor artık. O yiyeceği değil, o yiyeceği ısırdığınız zaman beyninizde o kimyasalın tadını aramaya başlıyorsunuz. Bu sağlıklı bir yöntem değil. Bu hem insanlara karşı yapılmış bir haksızlıktır, hem de haksız bir kazançtır. Buna müdahale edilmesi gerekiyor. Bu katkı maddelerinin çoğu Türkiye'de üretilmiyor, dışarıdan geliyor. Et o şekilde hazırlanmış olarak geliyor. Buna ait kontrol mekanizmaları geliştirilmesi gerekiyor. Yapay tatlandırıcılar ve kimyasallar bütün insanlığı zehirliyor' şeklinde konuştu.
'DOKTORLAR VE POLİTİKACILAR EL ELE VERMELİ'
Obezite ile mücadele konusunda olayın iki yönü olduğuna dikkati çeken Prof. Dr Çelik, bunlardan birinin bireysel çabalar diğerinin ise ulusal politikalar olduğunu hatırlatarak, 'Bireysel anlamda yapabilecekleriniz kısıtlı, çünkü yemekte olduğumuz her türlü ambalajlı gıdada ve toprak mahsulü çoğu üründe artık gıdaların kimyası değişmiş durumda. Bu bağlamda elimiz kolumuz bağlı. Ulusal politikalar ve uluslararası yaptırımlarla bu değişebilir. Gıda katkı maddeleri frenlenebilir. Bu konuda ısrar eden firmalara yaptırımlar getirilebilir. Şu anda yanlış bir yoldayız. Şu an gıda sanayi dürüst bir şekilde gıdalara ekledikleri katkı maddelerinin uzun vadede ortaya çıkarabileceği sıkıntıları ifade etmiyor. Bunlar konuşulmuyor. Bunların konuşulması ve tartışılması gerekiyor. Bizim de birey olarak beyaz unu ve şekeri artık çok kısıtlı tüketmemiz gerekiyor. Bizim yapımıza uygun yiyecekler değil genetiği değiştirilmiş gıdalar' dedi.
Obezite ile mücadelede doktorlar ve politikacıların el el vermesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr Çelik sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bizim ülkemizde obezite ile mücadelede ne işe yarayacak, neler yapılması gerekiyor, bunları deneyerek görmemiz gerekiyor. Doktorların tek başına yapması mümkün değil. Politikacılarla el ele verip birlikte yapmamız gerekiyor” |