1.“Dinde (Ehl-i Kitâb’a ve Mecûsîlere, cizye verdikleri takdirde) zorlama yoktur. Artık hak, bâtıldan apaçık ayrılmıştır. O halde her kim tâğutu reddederek Allâh’a îmân ederse, kopması mümkün olmayan sapasağlam bir kulba yapışmıştır. Allâh işitir ve bilir.” (Bakara: 2/256)
Kur’an da geçen pek çok terimlerin, günümüzde iyice anlaşılmadığı, neleri içerdiği hiç düşünülmemektedir, diye düşünmekteyim. Özellikle Tağut kelimesinin Kur ‘an-ı kerimde 8 defa geçmesine karşın, pek çok kişinin günümüzde bunun ne anlama geldiği hususunda kesin ve doyurucu bİlgilerinin olmadığını üzülerek müşahade etmekteyiz.
Tağut; hakka, hakikata, ve imana karşı gelen Allah tealanın kulları için çizdiği nizamı ve sınırları aşan her şeyi ifade eder. Tağut bir şahıs olabileceği gibi, Alla’a bağlanmayan her çeşit fikir ,düşünce, adet ve alışkanlık da olabilir. Kim bunları ne şekilde olursa olsun reddeder ve yalnız Allah’a iman edip bağlanırsa ve sadece Allahu tealanın kanun ve nizamlarını kabul eder ve tüm yaşantısını buna göre düzenlerse hiç şüphe yok ki kurtulmuştur ve onun kurtuluşu kopmak bilmeyen sağlam bir kulpa bağlanan kişinin ki gibidir. Tağutu reddetmekten maksat, kopmak bilmeyen sağlam bir kulpa tutunmanın söz konusu olamayacağı vurgulanıyor.
Yani bu durumda kişi imandan mahrumdur .Zira ‘’sağlam kulpa tutunma’’ diye vurgulanan şey imanın ta kendisidir. Tağutu reddetmeden iman etmek hiçbir zaman mümkün değildir. Tağut genel olarak; kendisine ibadet ettirmek, tabi olunmasını istemek, itaate zorlamak suretiyle haddini aşan mahluk demektir. Ayrıca Allah’a ibadetten alıkoyan, Allah’a giden yolu kapatan, dini Allah’a has kılmayı ve Allah ve resulune tabi olmayı önleyendir. Tağut insandan ve şeytan olabileceği gibi,ağaç,beton,taş,mezar,inek,para,ateş,şan,şöhret,kadın,mevki,saltanat,moda v.s gibi çeşitli hallerde olabilir.
Tağutun başı beş tanedir;
1-Allah’tan başkasına ibadete çağıran şeytandır.( ‘’Ey ademoğlu ! Ben size apaçık düşmanınız olan şeytana değil bana ibadet edin dosdoğru yol budur.diye bildirmedim mi? ‘’ Yasin:60-61)
2-Allah’ın hükmünü değiştiren zalim idareciler. (‘’ Sana ve senden öncekilere indirilenlere inandiklarını iddia edenleri görmüyormusun? Reddetmeleri
emrolunmuşken tağuta muhakeme olmak istiyorlar.Şeytan onları derin bir sapıklığa düşürmek istiyor.’’ Nisa:60)
3-Allah’ın indirdikleri ile hükmetmeyendir. (‘’Allah’ın indirdiği ile hükmetmeyenler kafirlerin ta kendileridir.’’ Maide:44)
4-Gaybı bildiğini iddia eden kişidir.( ‘’Görülmeyeni bilen Allah, görülmeyene kimseyi muttali kılmaz .Ancak elçileri( peygamberleri) içinde razı olduğu,seçtiği kimseler başka. Çünkü O, bunun önüne ve arkasına izleyiciler(gözcüler)dizer.’’ Cin:26-27)
(‘’Gaybın anahtarı O’un katındadır.O’ndan başka hiç kimse onu bilemez.Karada ve denizde olanların tümünü O’ bilir.’’ En’am:59)
5-İnsanları kendisine ibadete çağıran,insanları Allah’n indirdiği kanunlardan başka bir kanunla muhakeme olmaya zorlayandır.(‘’ Bunlar içinde kim : ’’ Ben Allah’an başka bir ilahım’’ derse,işte onu cehennemle cezalandırırız.Zulmedenlerin cezasını böyle veririz.’’enbiya;29)
Tağut ismi Kur’an da, 8 kez kullanılmaktadır. Bu 8 ayetin sıralaması ise şöyledir:
Tağut kavramını Kuran da ilk kez Nübüvvetin 11. yılında, Zümer suresinin 17. ayetinde geçmektedir.
1.“Dinde (Ehl-i Kitâb’a ve Mecûsîlere, cizye verdikleri takdirde) zorlama yoktur. Artık hak, bâtıldan apaçık ayrılmıştır. O halde her kim tâğutu reddederek Allâh’a îmân ederse, kopması mümkün olmayan sapasağlam bir kulba yapışmıştır. Allâh işitir ve bilir.” (Bakara: 2/256)
2. “Allâh, îmân edenlerin velîsidir. Onları karanlıklardan aydınlığa çıkarır. Kâfirlerin velîleri ise tâğuttur. Onları aydınlıktan çıkararak karanlıklara sokarlar. İşte bunlar, cehennemliklerdir. Onlar orada ebedî kalırlar.” (Bakara: 2/257)
3. “Kendilerine kitâbtan bir pay verilenleri (Yahûdîleri) görmedin mi? Onlar, tâğuta ve cibt’e îmân ediyorlar ve diğer kâfirler (Mekke müşrikleri) için: ‘Bunlar, îmân edenlerden daha doğru bir yoldadır’ diyorlar.” (Nisâ: 4/51)
4. “Sana indirilene ve senden önce indirilene gerçekten îmân ettiklerini zannedenleri görmüyor musun? Bunlar, tâğuta muhâkeme olmayı istiyorlar. Oysa onlar onu reddetmekle emrolunmuşlardı. Şeytân da onları uzak bir sapıklıkla saptırmak istiyor.” (Nisâ: 4/60)
5. “Îmân edenler Allâh yolunda savaşırlar; kâfirler ise tâğut yolunda savaşırlar. Öyleyse şeytânın dostlarıyla savaşın. Hiç şüphesiz, şeytânın hilesi pek zayıftır.” (Nisâ: 4/76)
6. “De ki: Allâh katında, kesinleşmiş bir cezâ olarak bundan daha kötüsünü haber vereyim mi? Allâh’ın kendisine lânet ettiği, ona karşı gazâblandığı ve onlardan maymunlar ve domuzlar kıldığı ile tâğuta ibâdet edenler; işte bunlar, yerleri daha kötü ve dümdüz yoldan daha çok sapmışlardır.” (Mâide: 5/60)
7. “Andolsun, biz her ümmete: ‘Allâh’a kulluk edin ve tâğuttan kaçının’ diye bir rasûl gönderdik. Böylelikle, onlardan kimine Allâh hidâyet verdi, onlardan kiminin üzerine de sapıklık hak oldu. Artık, yeryüzünde dolaşın da yalanlayanların sonunun ne olduğunu görün.” (Nahl: 16/36)
8. “Tâğuta ibâdet etmekten kaçınan ve Allâh’a içten yönelenler için bir müjde vardır. Öyleyse kullarıma müjde ver.” (Zumer: 39/17)
Her Müslümanın mutlaka bilmesi ve kaçınması gereken konuların başında vede birinci sıradadır. Müslüman olmak ve de imanlı bir hayat yaşamak için mutlaka tağutun öğrenilmesi ve gerekli önlemlerin alınması şarttır.Kalın sağlıcakla diyorum.
|