SERTİFİKA MÜRACAATI EĞİTİM AKADEMİSİ MERAK ETTİKLERİNİZ
KURUMSAL

BELGELENDİRME
 
KURULLARIMIZ
 
İSTATİSTİKLER
Aktif Ziyaretçi 4 Kişi

Bugün 251 Kişi

Toplam Ziyaret 1.210.440  Kişi
 

"Okuyup Öğrenmek , Cehalet akıntısına karşı kürek çekmektir." S.ALIÇ

  KÜLTÜR KÖŞESİ MAKALELERİ 
   
Yazar Ünvanı Araştırmacı-Yazar
Yazar Ömer YILDIZ
 
 
 
Makale Tarihi :  2.09.2021
Bugün Peygamberimiz Yaşasaydı Camilerimize Bile Girmezdi.
Başlıktaki tespit çok değerli ilim adamı Prof. Dr. Mehmet Okuyan hocaya ait. Hoca camilerin süsünden, tezyinatından ve tefrişatından şikâyetle böyle bir kanıya varıyor. “Mescidler şüphesiz Allah’ındır. O halde, Allah ile birlikte kimseye yalvarmayın ve kulluk etmeyin” {72/Cin: 40} emri ilahisine rağmen camilerde ki tezyinatın, debdebenin ve Allah isminin yanındaki diğer isimlerin, peygamberimizi rahatsız edeceğini ve buralara girmekten imtina edeceğini söylüyor. Bu bağlamda camilerde mihrabın iki yanında ve aynı büyüklükte ‘Allah ve Muhammed’ levhalarının asılmış olması problemlidir. Bu görüntü sanki Allah ile Hz Peygamberi eşitleme intibası uyandırmaktadır.
 
Cami kültürü başta olmak üzere hayatın her alanında hurafeler öylesine yaygınlaştı ve kontrolden çıktı ki, her halde Ali Şeriati’nin; “Ey Muhammed getirdiğin dini öylesine bozdular ki artık sen bile görsen tanıyamazsın!” yakınmasına itiraz edecek bir insan evladı bulunmaz. Nitekim Peygamberimiz adeta bu günleri kast ederek mahşerde bu ümmetten şöyle şikayetlenecektir: “ Ey Rabbim! Kavmim bu Kur’an’ı büsbütün terk etti.” {25/Furkân: 30} Bu şikâyetin anlamı şudur; İnsanlar ilahi mesaja sırtını döndü. İslami ilkeleri günlük hayatından dışladı. İnsanlar Kur’an’ın kapağını kapatıp duvara astı. O kadar yükseğe astılar ki; bir daha okuma ve anlamaya fırsatları olmadı, aslında buna gerek de duymadılar. Dinin kaynağı olan Kur’an’a biz anlayamayız, devri geçmiş ve işlevi kalmamıştır muamelesi yaptılar.
 
Enes b. Malik, Resulullah’ın hizmetinde bulunmuş büyük sahabelerden biridir; hicretten on sene önce doğmuş ve yüz yaşına kadar yaşamıştır. Bir gün Basra’da Cuma namazına gidiyor; hutbeyi, zulmüyle meşhur Haccac okuyor. Haccac hutbeyi uzatınca, Enes b. Malik dayanamıyor, ayağa kalkıp onu ikaz etmek istiyor. Çocukları, torunları ve yakınları ona mani olmaya çalışıp “Sakın böyle bir şey yapma; bu hem sana hem de bize zarar verebilir” diyorlar. Bunun üzerine Enes b. Malik camiyi terk ediyor, atına binip giderken de “vallahi, dine bakıyorum da ‘lâ ilâhe illâllah’ dışında Hz. Peygamber devrinden hiçbir şey kalmamış” diyor. Çevresindekiler ona, “Namaz da mı kalmamış” dediklerinde “evet” cevabını veriyor. Aynı minval üzere Hasan-ı Basri’nin şu tesbiti de dikkate değer bir sözdür: “Eğer Allah’ın Resulünün ashabından biri şu mescidin kapısından içeri girerek yanımıza gelseydi, kıblemiz hariç, hiçbir şeyimizi tanımazdı.”
 
Daha o gün Hz Peygamber devrinden bir şey kalmamış diye feryat eden Enes bin Malik, bu gün siyasallaşan ve laik ve demokratik bir devletin meşruluğunu onaylama işlevi gören Cuma hutbelerini, nefsini, şeyhini, abisini, mezhebini ve cemaatini ilah edinenleri ve Tevhid dini yerine Şirk dini’ni ikame edenleri görseydi değil camiyi dünyayı terk ederdi.
Enes bin Malik’in ve Hasan Basrî’nin de şikayetlendiği din anlayışından bir kaç örneği şayet Peygamberimiz halimizi görseydi retoriği ile örneklendirelim:
 
1- Peygamberimiz; “Ben size şah damarınızdan daha yakınım.” {50/Kaf: 16} diyen Rabbimiz ile iletişim kurmak için, “Rabıta” şirkine bulaşanları görse idi, siz Allah ile aranıza aracılar koyarak şah damarınızı koparmışsınız derdi.
 
2- Peygamberimiz; kendisine “Kâinatın Efendisi” diye hitap edenleri görse idi, “Rabb’ül Âlemin.” {1/Fatiha: 2} olan Allah’tır diyerek şiddetle itiraz eder, “Bana kardeşim Meryem oğlu İsa’ya yapılanları yapmayın, beni aşırı bir şekilde övüp yüceltmeyin.” derdi.
 
3- Peygamberimiz; Risale-i Nur ve Mesnevi gibi kitapların bunlar da ”Kur’an’ın geldiği yerden alınmadır.” iddiasıyla kutsal kabul edilip, bu kitabların Kur’an’ın yerini aldıklarını görseydi hayal kırıklığına uğrar, sizler birer “müşrik” ve “müfteri”siniz derdi.
 
4- Peygamberimiz; Yüce Allah yerine, Şeyhlerden, ölülerden, türbelerden, tılsımdan, dilek ağaçlarından medet umulduğunu görseydi putperestliğin yeniden hortladığını düşünürdü.
 
5- Peygamberimiz; hocaların, bilhassa televizyon vaizlerinin insanlara Kur’an yerine ‘evvelkilerin masallarını’ din olarak anlattıklarını, yüzyıllarca önce yazılmış fıkıh kitaplarını dinin kaynağı olarak ikame ettiklerini görseydi, sizin dinden anladığınız bu mu? derdi.
 
6- Peygamberimiz; Kur’an’da ki mucizelere nispet edercesine anlatılan keramet hikâyelerini dinleseydi, “Kur’an size yetmiyor mu?” demekten kendini alamazdı.
 
7- Kendisine nispet edilmiş hiçbir mucize yok iken, bizim peygamberimiz için bu bir eksikliktir düşüncesinden hareketle, önceki peygamberlerin mucizelerinden esinlenmiş pek çok yakıştırmayı görseydi, “siz kesinlikle bana iftira etmişsiniz, bu yüzden cehennemdeki yeriniz hazır.” derdi.
 
8- Peygamberimiz, adına nispet edilmiş uydurmaları, bilhassa Cübbeli Teyyo zihniyetinin isnat ettiği rivayetleri duysa “bunlardan benim bile haberim yoktur, acaba beni başka bir Muhammed ile mi karıştırıyorsunuz?” derdi.
 
9- Peygamberimiz; Rabbani’den referansla Mescid-i Haramda, “Muhammed = Allah” diyen tasavvuf sapkınlarını görseydi, ben bu beldeyi putperestlikten arındırmış “emin” kılmıştım, bu pislik burada tekrar hortlamış derdi.
 
10- Peygamberimiz yapılan tartışmada ve ilmi münazaralarda “bana ayet okuma”, “Kur’an’dan örnek getirme” diyen müptezelleri görseydi “acaba örnek alınacak başka bir kutsal kitap geldi de benim mi haberim yok.” derdi.
 
11-Peygamberimiz; “Kur’an Müslümanlığı diye bir sapıklık çıktı.” diyen “The Cemaat” önderi Fetulla’yı görseydi, “bu adam müşrikin önde gideni” derdi.
 
12- Peygamberimiz; kendilerini tanımlamada “Müslüman” ismini yeterli görmeyip, Nurcu, Süleymancı, Nakşî, Kadirî, Hanefî, Selefi, Şafiî gibi sıfatlara gerek duyanları görse idi, “Dinlerini parça parça edip, gruplara ayrılanlar ile benin bir ilgim olamaz. Onların işi Allah’a kalmıştır. İleride Allah onlara ne yaptıklarını bildirecektir…” {6/Enam: 159} derdi.
 
13- Sıkı durun! Hz Muhammed, türbelerden, şehitlerden medet umulmaz, “şefaatin tümü Allah aittir.” {39/Zümer: 44}, gaibin bilgisi Allah’ın yanındadır, Allah’tan başka hiç kimse asla gaibi bilemez deseydi, Allah korusun katledilmeye kalkışılırdı.
 
14- Peygamberimiz; eteğine yapışan kimsenin cennete girmesi için şefaatçi olacağını iddia eden Şirk Dini’nin önderlerini görseydi, bunların dini Müslümanlık olamaz, Allah’ın elinden günahkâr mı kaçırıyorsunuz? “ Benim kızım Fatma’ya veremediğim garantiyi bunlar nereden ve kimden almışlar?” derdi.
 
15- Peygamberimiz; Mehdi gelecek yeryüzü sulh ve selamete kavuşacak, kriz bitecek diyenleri görseydi sizin sorumluluğunuz yok mu? Neden zulme karşı tavır koymuyorsunuz? Bu sizin tembelliğinize kılıf uydurmanın adıdır, derdi.
 
16- Peygamberimiz; “Allah kaderimizi alnımıza yazdı, biz de yazılan senaryodaki rolü oynayan figüranlarız ve oynamaktan başka çaremiz de yoktur.” diyenleri görseydi, “siz iradesini ve aklını kullanmayan Allah’ın üstüne pislik boca ettiği, kılavuzu karga olan bir topluluksunuz” derdi. {10/Yunus: 100}
 
17- Peygamberimiz; “veliler olmasaydı neler olurdu neler!” diyerek, kutub, gavs ve şeyhlerin evrenin düzeni ve gidişatında etkisi olduğuna inananları görseydi, “sizin dostlarınız tanrılık iddiasındaki zavallılar.” derdi.
 
18- Peygamberimiz; Selat-ı Tefriciye’de olduğu gibi kendisine Allah’ın özellikleri ile seslenerek dua eden ve şefaatini isteyenleri görseydi, sizler şirk bataklığındasınız, beni Rabbim ile eşitliyorsunuz derdi.
 
19- Peygamberimiz; İsa Mesih ölmedi kıyamete yakın, oturduğu gökyüzünden inecek diyen ve bunu inanç esaslarından sayanları görseydi, bu inanış doğru olmasa da Hıristiyanların problemi, sizlere ne oluyor? Hıristiyan mı oldunuz? derdi.
 
20- Peygamberimiz; “Öğüt alasınız diye onu kolay ve anlaşılır kıldık” (Kamer: 7) diyen Kur’an’ı biz anlamayız diye okumayan beyinsizlere, sizler birer ahmaksınız derdi.
 
21- Peygamberimiz hasbel kader aramızda olsa ve:
 
Ey İnsanlar! 
Allah’a ortak koştuklarınızı/putlarınızı terk edin, yalnızca bir tek Allah’a itaat/ kulluk edin dese;
Biz zaten Müslüman’ız,
Biz sadece Allah’a kulluk ediyoruz,
Bu uyarı ile biz kast edilmiyoruz,
Sen sahtekâr ve yalancısın bize iftira ediyorsun,
Yoldan çıkmış, fâsık, zındık ve ya büyülenmiş mecnundur deriz.
Ve… Böyle bir Muhammed’e;
Ehl-i sünnet: sen bidatçi olmuşsun,
Şiiler: Gâib İmam Mehdi-i Muntazır gelsin hele bir,
Cübbeli Teyyo: Sapık Wahhâbi,
Menzilciler: Gurban gittiğin yol yol değil,
Dinci Kemalist Nurcular: Gel seni “Abi” yapalım,
Mevleviler: Önemli olan Şeb-i aruzdur derlerdi.
 
Selam ile.
First Page Next Page 1 Previous Page Last Page Sayfa 1 / 1 -- Listelenen Sayfa Sayısı 1
 Prof.Dr.İlahiyatçı
 Hayreddin KARAMAN
 Din, kültür, medeniyet sapkınları boş durm ...
............................................
 Araştırmacı-Yazar
 Hüseyin BÜLBÜL
 Dinde Peygamberin Örnekliği ...
............................................
 Araştırmacı-Yazar
 Harun GÖRMÜŞ
 Bilim ve Din Çatışır Mı? ...
............................................
 Araştırmacı-Yazar
 Haydar ÖZTÜRK
 Taklit ve Atalar Kültür ...
............................................
 Araştırmacı-Yazar
 OSMAN COŞKUN
 Gazze Halkına Gazel Okuyan Müslüman Coğraf ...
............................................
 Araştırmacı-Yazar
 Muhammed CELİL
 Sözün Bittiği Yer Gazze ...
............................................
 Üni. Öğretim Üyesi
 Dr.Cahit KARAALP
 Davet Yolunda Dikkat Edilecek Hususlar ...
............................................
 Araştırmacı-Yazar
 Abdülaziz KIRANŞAL
 Ramazan ve takva etkisi ...
............................................
 Aile Danışmanı
 Asiye TÜRKAN
 Zulümden yorgun düşen bizler! ...
............................................
 Yönetim Kurulu Başk.
 Selahaddin ALIÇ
 Ramazan ve Duyarlı Müslüman.. ...
............................................
 

Enerji içeceklerinin fazla tüketimi çocuklar için tehlike kaynağı
26.02.2022

Bilim insanlarından "kahve" araştırması: Ömrü uzatıyor
25.02.2022

Nadir görülen genetik bir hastalık: Progeria
23.02.2022

Ölüm anında insan beyninde neler oluyor?
23.02.2022

Antibiyotikler Tedavi Özelliğini Kaybediyor
22.02.2022

Gereksiz Aspirin Mide ve Beyin Kanamsı Nedeni
20.02.2022

Her 100 Kişiden Birinde Çölyak var.
20.02.2022

Çocukları Bekleyen Büyük Tehlike.
19.02.2022

Cilt Kreminde Civa Çıktı.
18.02.2022

Skandal ! Hamburgerde İnsan ve Fare DNA'sı bulundu.
15.02.2022

Tüm Haberler
Mail adresinizi ekleyin yeni faaliyetlerimizden anında haberdar olun.
  Kuruluş 2010 : Selahaddin ALIÇ Copyright © 2010-2021 Hedem Helal Denetim ve Sertifikalandırma Merkezi
Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu, kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir. İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.