SORU: Bakara 248. ayetinde geçen “tabut” kelimesine meallerde değişik manalar verilmiştir. Bu konuda M. Esed’in tespiti doğru mudur?
CEVAP: Muhammed Esed, özetle, “sandık” kelimesine “kalp”, “Melekler tarafından taşınmasına” melekler tarafından verilen veya getirilen, Musa ve Harun ailesinden kalanlara da ilahi kaynaklı olan mirasın kalp huzuru olarak melekler eliyle sunulması anlamı vermiştir. Ayete verdiği manada bunu görmemiz mümkündür.
“Ve peygamberleri onlara: “Bakın, meşru hükümranlığın bir işareti olarak size içinde Rabbiniz tarafından bahşedilmiş bir iç huzuru ile Musa ve Harun’un ailesinden geriye kalan, Meleklerce taşınan mirasın bulunduğu bir kalp bağışlanacaktır. Eğer gerçekten inanıyorsanız, bunda sizin için bir işaret vardır” dedi.(Bakara 2/248)
Aynı ayetin diğer meallerdeki anlamı ise şöyle verilmiştir:
“Peygamberleri onlara dedi ki; ‘Talut’un hükümdarlığının belirtisi, size meleklerin taşıdığı bir sandığın gelmesidir. Bu sandıkta Rabbinizden size yönelik bir huzur ile birlikte Musa ve Harun ailelerinin geride bıraktıkları bazı önemli eşyalar vardır. Eğer mümin kimseler iseniz, bu sizin için kesin bir belirtidir.”(Fi zılalil Kur’an)
“Ve onlara peygamberleri dedi ki: “Şüphesiz Tâlut’un hükümdarlığına açık alâmet, size tabutun gelmesidir ki, onda Rabbiniz tarafından bir sekinet vardır ve Musa ile Harun hanedanının metrukâtından bir bakiyye vardır. Onu melekler yükleneceklerdir. Eğer siz müminler iseniz şüphe yok ki, onda sizin için bir delil-i kati vardır.”(Ömer Nasuhi Bilmen)
“Peygamberleri onlara: Onun hükümdarlığının alâmeti, Tabut’un size gelmesidir. Meleklerin taşıdığı o Tabut’un içinde Rabbinizden size bir ferahlık ve sükûnet, Musa ve Harun hanedanlarının bıraktıklarından bir kalıntı vardır. Eğer inanmış kimseler iseniz sizin için bunda şüphesiz bir alâmet vardır, dedi.”(Diyanet Vakfı)
Ayetin orijinalinde, “tabut, sekinet, bakiye, tereke, âl ve tahmilü” kelimeleri geçmektedir. Bu kelimelerin anlamı lügatlerde şöyle verilmektedir:
Tabut = sandık, Sekinet=sükûna kavuşmak, Bakiye = geride kalan, Tereke=Miras, Âl = aile, Tahmilü= taşımak.
Kelimeleri manası itibariyle ayetteki yerlerine koyduğumuz zaman en uygun mananın Merhum Seyyid Kutup’un vermiş olduğu mana olduğunu görürüz. Diğerleri de ona yakın olmakla birlikte o daha açık bir dille maksadı ifade etmiştir. Bu mana ayetin siyak ve sibak ilişkisine ve olayın anlatmak istediği mesaj a daha uygun düşmektedir. Merhum Esed’in bu konudaki vermiş olduğu manayı tercih etmiyoruz. Kelimeleri asli manalarından kaydırmadan olduğu gibi almak ve anlamak maksada daha uygun düşmektedir.
|