‘’Oysa siz, vaktiyle günahlara dalarken kulaklarınızın, gözlerinizin ve derilerinizin bir gün aleyhinizde şâhitlik yapacağından çekinmiyordunuz. Üstelik yaptıklarınızın çoğunu Allah’ın bilmediğini sanıyordunuz.’’ (Fussilet suresi 22 ayet)
‘’Kulak, göz, deri, el, ayak ve diğer azalarımızın aleyhimizde şâhitlik yapmamaları için bu dünya hayatında dikkatli olmamız icap eder. Bu dikkati gösterebilmek için de Allah’a olan imanımızın tam ve kâmil olması zaruridir. Allah Teâlâ’nın her şeyi gördüğünü, her şeyi bildiğini ve her şeyden hakkiyle haberdar olduğunu bilen insan, ancak O’nun râzı olduğu işlerle meşgul olur ve râzı olmadığı şeylerden de uzak durur. Bu ancak ihsan seviyesinde bir kullukla erişilebilecek bir başarıdır. Eğer insanda bu iman ve ihsan duygusu kökleşmez, yaptıklarından Allah’ın habersiz olduğunu zannederse, bu zan onu netice itibariyle mahvedecek ve ebedî hüsrana uğramasına sebep olacaktır.’’( Prof. Dr. Ömer Çelik)
Bu âyetlerin nüzûlünü konu alan bir hâdiseyi Abdullah b. Mes’ud şöyle anlatır: “Bir ara Kâbe’nin örtüsüne tutunmuş duruyordum. Biri Benî Sakîf ten, ikisi Kureyş’ten veya biri Kureyş’ten ikisi Benî Sakîf’ten olan üç kişi geldi. Bunların göbeklerinin eti çok ama akıllarının bilgisi azdı. O güne kadar duymadığım laflar ettiler. Biri dedi ki: «Ne dersiniz, Allah konuşmamızı işitiyor mudur?» Diğeri, «Sesimizi yükseltirsek duyar, yükseltmezsek duymaz», üçüncüsü ise «Bence açıktan konuştuğumuzu duyuyorsa gizli konuşmalarımızı da duyar» dedi. Bu konuşmaları Peygamberimiz (s.a.s.)’e anlattım; bunun üzerine «Oysa siz, vaktiyle günahlara dalarken kulaklarınızın, gözlerinizin ve derilerinizin bir gün aleyhinizde şâhitlik yapacağından çekinmiyordunuz. Üstelik yaptıklarınızın çoğunu Allah’ın bilmediğini sanıyordunuz. İşte Rabbiniz hakkındaki bu yanlış düşünceniz, sizi helâke sürükledi de hüsrâna uğrayanlardan oldunuz!» âyetleri nâzil oldu. (Buhârî, Tefsir 41/22; Müslim, Münafıkîn 5
‘’Size bunca açık deliller geldikten sonra yine de yanlış yola saparsanız, Allah’ın karşı konulamaz kudret sahibi olduğunu ve her işini yerli yerince yaptığını aklınızdan çıkarmayın’’. (Bakara / 209)
‘’Siz eğer yasaklanan büyük günahlardan sakınırsanız, biz sizin küçük günahlarınızı örteriz. Ve sizi, saygı ve ikram göreceğiniz şerefli bir mevkiye çıkarır ve neticede pek hoş, çok değerli ve ikramı bol bir yere yerleştiririz’’. (Nisâ / 31)
‘’Günahın açığını da gizlisini de terk edin. Çünkü günah işleyenler, yaptıklarının cezasını mutlaka çekeceklerdir’’.( En'âm / 120)
‘’Asla unutmayalım ki salih ameller ancak ‘’O’’nun nimetidir ve bu nimetler de ancak şükretmekle tamamlanabilir. Rabbim,Semih ve Basirdir ,her şeyi vaktinde bilen ve izleyendir. Bizlere verdiği o güzel nimetlerinin şükrünü eda etmeyi nasip eylesin ve cümlemizi gafletten ve gevezelik denilen sinsi/kötü hastalıktan muhafaza buyursun inşallah..! Cümlenizin cumaasını tebrik eder,evlerinizde ve işinizde huzurlu günler yaşamanızı, Allah’tan sağlık,mutluluk, maddi/manevi kazançlı haftalar geçirmenizi , dilerim.Selam ve dualarımla’’
Âmin Veselâmun Alel Mürselîn. Velhamu lillâhi Rabbil Alemîn.
|